Bir fincan kahve, kırk yıl hatır değil; yüzlerce yıllık kültür demektir.
Türk kahvesi sadece bir içecek değil; bir geleneğin, bir sohbetin, bir ritüelin taşıyıcısıdır. Anadolu’nun dört bir yanında kahve farklı zamanlarda, farklı niyetlerle, farklı sunumlarla içilir. Her bölge kendi dokusunu, dilini ve duygusunu kahveye katar. Perveran, bu çok katmanlı kültürel mirası, tasarımlarında ve sofralık koleksiyonlarında taşımaya devam ediyor.
Kahve Anadolu’ya Osmanlı saray mutfağından girer, ama hızla halkın gündelik yaşamına karışır. Köylerde, kasabalarda, hanlarda, çeyiz sandıklarında; kahve her zaman birlikte olmanın bahanesidir.
Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde kahveye yüklenen anlamlar ve gelenekler değişir. İşte bu yazıda, o “kırk yıl hatır”ın coğrafi ve kültürel haritasını çıkarıyoruz.
1. İstanbul
2. Ege (İzmir – Manisa – Aydın)
3. Güneydoğu Anadolu (Gaziantep, Mardin)
4. Doğu Anadolu (Van – Erzurum)
5. Karadeniz
6. İç Anadolu (Nevşehir – Konya)
Perveran için kahve:
Anadolu’da kahve:
Bu yüzden kahve, sadece lezzet değil; bir estetik, bir davranış ve bir duygu biçimidir. Perveran, bu estetiği modern evlerde yeniden yaşatmayı amaçlar.
Her yudumda bir bölgenin sesi, bir kadının emeği, bir hikâyenin izi vardır. Perveran olarak biz, kahve geleneğini sadece fincanda değil; sofrada, malzemede, üretimde yaşatıyoruz.
Çünkü biliriz: Bir kahveyle başlar, nice sofra kurulur.